Turizm
TURİZM
Avanos denince aklımıza ilk önce halkın „Çanakhane“ dediği çömlek atölyeleri gelir. „Kör de bilir Avanos’un yolunu çanak-çömlek kırığından bellidir“ sözü, Avanos’da çömlekçiliğin ne kadar köklü olduğunun güzel bir özetidir sanki. Kızılırmak kenarından elde edilen nitelikli çamur bu „çıkrık“ adı verilen tezgahlarda çömlek ustalarının ellerinde şekil alır. Bugün Avanos’ta çömlek atölyelerinin çoğu turistik bir kimliğe bürünmüştür.
Başta Çanak Çömlek, Halıcılık, Hediyelik eşya yapımı olmak üzere çeşitli El Sanatları, Selçuklu ve Osmanlı eserleri, Tümülüs, Peri Bacaları, Açık Hava Müzesi, Kiliseler, Vadiler ve yeraltı şehiri gibi zengin ve çeşitli turizm değerlerine sahip olan ilçemiz bölgenin en önemli Turizm merkezlerinden birisidir.
TARİHİ VE TURİSTİK YERLER
Alaaddin Camii: Selçuklu eseri olan Caminin Osmanlıca Kitabesi 1202 yılını vermektedir. Osmanlılar zamanında yeni birimler eklenerek genişletilmiştir.
Yeraltı Çukur Camii: Hicri 1302 tarihini veren yapı yol seviyesinden aşağıda kaldığı için „Yeraltı yada Çukur“ Camii denilmiştir.
Orta Mahallae Camii: İlçe Merkezinde bulunan Caminin Osmanlıca kitabesi Hicri 1230 tarihini vermektedir.
Eski Taş Evler: İlçemize özgü olan ve bölgemizin jeolojik toprak yapısı içinde tebeşir veya kisir olarak adlandırılan kesme taşlardan kemerli biçimde yapılan ve konut olarak kullanılan yapılardır. Bu evler son yıllarda Pansiyon, Otel ve Restaurant olarak düzenlenip Turizme kazandırılmakta ve turistlerin özellikle tercih ettikleri konaklama yerleri olmaktadır.
Çanakçı Heykeli: Çanak yapan bir adam ve halı dokuyan bir kadını ve kızı sembolize eden heykel topraktan yapılmış olup, İlçe merkezindedir. İlçemiz ata sanatı çanakçılığın ve halıcılığın simgesi olup, turistlerin büyük ilgisini çekmektedir.
Hacı Nur Bey Konağı(Eski Tekel Binası): İlçe Merkezinde Orta Mahalledeki Konak 1902 yapım tarihli Osmanlı eseridir. Son olarak Turizm Danışma Bürosuna tahsis edilmiştir.
Kaya Oyma Yerler: Bölgemizin toprak yapısına uygun olan ve kazılarak turistik lokantalar halinde düzenlenen ve akşamları folklor gösterilerinin sunulduğu yapılardır.
Dervent Vadisi: Zelve açık hava müzesi ile Ürgüp arasında uzanan Dervent Vadisi güzel bir yürüyüş ve gezi parkurudur. Peribacalarının ilginç görüntüler oluşturduğu vadide hayvan biçimli oluşumlar hayret uyandırmaktadır. Hemen yolun kenarında deve biçimli kaya buranın simgesi haline gelmiştir.
Zelve Açık Hava Müzesi: Kapadokya bölgesinin en önemli açık hava müzelerinden birisidir. Eski Zelve olarak adlandırdığımız bu köyün, 9-13. yy’lar arasında Hıristiyanlığın önemli dini merkezlerden biri olduğu biliniyor. 1924 mübadelesine kadar Rumlar ve Türklerin birlikte yaşadığı bu köy 1950’den sonra kayaların çökme riskine karşı boşaltılmış ve yeni Zelve olarak adlandırılan Aktepe Köyüne taşınmıştır.
Zelve Vadisi içinde yüzlerce ilginç peri bacaları arasında 8.ve 9.yüzyıllara ait bir çok kilise bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri şunlardır;
Soldaki Vadi: Haçlı Kilise, Değirmen, Balıklı Kilise ve Üzümlü Kilise.
Ortadaki vadi: Direkli Kilise, Geyikli Kilise ve Vaftizli Kilise.
Sağdaki Vadi: Yazılı Kilise, Cami.
Paşabağları: Keşişler vadisi olarakta bilinen bu bölge çok ilginç doğal oluşumlarla süslüdür. Tek gövdeli fakat çok başlı konik şekiller buranın güzel bir gezi parkuru olmasını sağlamıştır. Eskiden keşişlerin inziva yeri olarak kulandığı bu peri bacalarının içerisinde bir çok şapel ve keşiş hücresi bulunmaktadır. En bilineni ise Aziz Simeon Keşiş hücresidir.
Çavuşin Kilisesi: Büyüklüğü ve freskleri ile bölgenin en önemli kiliselerindendir. Bu Kilise muhtemelen Bizans İmparatoru Nikeforos Fokas’ın (964-965) Kilikya’ya yaptığı sefer sırasında Kapadokya’yı ziyareti sonrasında onun adına yaptırılmıştır.
Vaftizci Yahya Kilisesi: Erken Bizans yapı özellikleri gösteren kilisenin 5. yy’dan kalma olduğu düşünülmektedir. Çavuşin Köyü’nde bölgeye hakim yüksek bir noktada bulunmaktadır. Giriş kısmının bir bölümü sonradan yıkılmıştır.
Vadiler: Nevşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illeri arasında yer alan, 3.Jeolojik zaman sonu ile 4.zaman başlarına kadar faaliyet gösteren Erciyes ve Hasan Dağlarından fışkıran lavların ve volkan tüflerinin bölgenin coğrafi yapısının oluşumunda çok büyük etkisi vardır. Binlerce yıl yağmur ve kar suları, seller, rüzgar, sıcaklık farkları ve arazi yapısı gibi bir çok faktörün etkisiyle toprağın aşınması sonunda oluşan vadiler ve peri bacaları eşsiz ve benzeri olmayan tabiat harikalarıdır. Zelve, Dervent, Güllüdere, Kızılçukur ve Dereyamanlı vadileri ilçemiz sınırları içinde bulunan ve turistlerin büyük ilgisini çeken vadilerdir.
Kapadokyanın önemli yürüyüş parkurlarından olan Meskendir Vadisi bir vadiler bileşkesi görünümündedir. Çavuşin Köyü tarafından itibaren, Güllüdere II, Güllüdere I ve Kızılçukur olarak adlandırılan bu Vadiler çok güzel yürüyüş parkurlarıdır ve içlerinde çeşitli kiliseler vardır. Bu Kiliseler sırasıyla, Üç Haçlı Kilise, Ayvalı Kilise, Haçlı Kilise, Yovakim ve Anna Kilisesi, Üzümlü Kilise (Aziz Nichitas Kilisesi) ve Direkli Kilise.
Özkonak Yeraltı Şehiri: Kapadokya Bölgesinde çok sayıda yeraltı şehri bulunduğu, bölgeyi yurt edinen kavimler tarafından meydana getirildiği, barınma ve sığınma amaçlı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Özkonak Kasabamızda 1972 yılında bulunan aydınlatılmış ve ziyarete açılmış 4 katlı yeraltı şehri oldukça ilginç bir yapıya sahiptir. Ziyarete açılmış bölümlerinde çeşitli odalar, büyük salonlar, ince ve dar havalandırma bacaları, su kuyusu, şırahane ile yuvarlak kilit taşları görülebilir.
Belha Manastırı: Özkonak beldesinin güneyinde bir tepenin dereye bakan cephesinde yer alır. Manastırın yapısal özellikleri göz önüne alınarak 6.yy’a tarihlenebileceği düşünülmektedir. Manastırın ön bölümü tamamen çökmüş, oda ve kolonlar yok olmuş durumdadır.
Sarıhan Kervansarayı: Selçuklular döneminde Sultan II. İzzeddin Keykavus zamanında 1249 yılında yaptırılmıştır. 1991 ylında restore edilen Kervansaray bugün Kültür ve Gösteri Merkezi olarak işletilmektedir.
Dereyamanlı Kilisesi: Genel olarak 4.yy sonları ve 6. yy arasına tarihlenen kilise Kapadokya bölgesinin en eski kiliselerindendir.
Çeç Tümülüsü: Çeç Tümülüsü Nevşehir bölgesindeki en yüksek ve dikkat çekici olanıdır. Yüksekliği 30 metre, çevre genişliği 300 metre civarında olan Tümülüs masa gibi düz bir dağ üzarine oturtulmuş koni görünümündedir.
Göynük Mehtap Hatun Camii: Göynük Kasabası merkezinde bulunan Camii Hicri 1214 tarihini vermektedir.
Özkonak Yavuz Sultan Selim Köprüsü: Özkonak Kasabası Cami-i Cedit Mahallesinde bulunan köprü halk arasında demirli köprü olarak adlandırılmıştır. Kitabesinde 1514 tarihini vermektedir.
